HABERLER

Türkiye'nin İlk Spor Tarihi Müzesini Gezerken

Benim doğrusu futbol ile pek bir alakam yok. Yani 22 tane adamın bir topun arkasından koşması ve bunun da milyonlarca adam tarafından seyredilmesi, günlerce ve hatta senelerce konuşulması filan, pek anladığım şeyler değil. Ama yazın sonlarında ziyaret ettiğim Beşiktaş Müzesi, bunun neden böyle olduğunu ilk farkettiğim yer oldu.

Bir teknoloji yazarı olarak, Beşiktaş'ın teknolojik stadına, Vodafone'un sponsorluğu (ve davet etmesi) nedeniyle 10'a yakın kere gitmişliğim var. Ama bunlar maç yerine, stadın teknolojik imkanlarını görme amaçlı oldu hep. Derken bir gün, kendisini çok uzun yıllardır teknoloji alanındaki halkla ilişkiler faaliyetlerinden tanıdığım Esra Abrak aradı ve Beşiktaş müzesine davet etti. Biz de, --çok fazla fanatik bir Beşiktaşlı olan aynı zamanda şu anda Bakırköylü Beşiktaşlılar Derneği Başkanlığını yürüten-- dayım Korkut Güvenç ile birlikte gittik. Röportaj Beşiktaş ile ilgili olarak herşeyi ta 1960'lardan bu yana bilen ve yaşayan birisi olarak Korkut Güvenç'in hakkıydı. Biz de röportaj yapma hakkını ona devrettik.

Bu söyleşi sırasında "Beşiktaşlılık"ın nasıl bir kültür olduğunu, müzeyi gezdikçe ve müzenin müdürlüğünü yürüten Canan Cürgen'den olayları, müzenin içindeki geçmişi dinledikçe, bu kültürü hissetmeye başladım. Doğrusu zaten bu "Çarşı"lıları bir süredir takip de ediyordum. Ama Cürgen'i dinlerken bunun bir ruh, tarih, bir bakış açısı olduğunu farkına vardım. Çarşılıları daha iyi anlamaya başladım. Bu müzeyi başta Türkiye sevdalıları olmak üzere herkes ziyaret etmeli.

Bu ziyaret yazın sonundaydı ama içeriğini ve hissettiklerimi tam yansıtamayacağım hissiyle uzun zamandır bu röportajı yayınlayamadım. Yeni yıl gelirken, düşündüm ki, bu yıllardır Beşiktaş'ın peşinde her türlü kahrını çeken dayıma ve onun nezdindeki tüm Beşiktaşlılara bir yeni yıl hediyesi olsun. Artık yayınlamalıyız. Bu tüm Beşiktaşlılara da bir yeni yıl hediyesi olsun.

Canan Cürgen : Beşiktaş JK Müzesi, Türkiye’nin İlk Spor Tarihi Müzesi Olması Yanında, Teknolojiyi de En İyi Kullanan Müze.

turk-internet.com: Canan hanım, merhaba! Beşiktaş JK Müzesi’ndeyiz. Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Canan Cürgen : 1 yıldan biraz uzun bir zamandır Beşiktaş JK Müzesi müdürü olarak görev yapıyorum. Lisansımı güzel sanatlar alanında, yüksek lisansımı müzecilik alanında eğitim alarak tamamladım. Yaklaşık 10 yıl müzecilik mesleğinin çeşitli görevlerinde çalıştım.

turk-internet.com: Peki Beşiktaş, neden bir müze kurmak ihtiyacı hissetti?

Canan Cürgen : Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün İnönü Stadı döneminde de bir müzesi vardı. Türkiye’nin tescilli ilk spor müzesi olarak açılmıştı. Dünyada pek çok kulübün kendi bünyesinde bir müzesi mevcut. Beşiktaş JK’nin de müze kurma arzusu Beşiktaş’ın hafızasını canlı tutmak, yeni nesillere, gelecek nesillere geçmiş nesillerin birikimini aktarmak temel hedefi aslında bakarsanız. Fakat bu ve buna bağlı ihtiyaçların değişen zaman ve değişen olanaklar içinde karşılanması söz konusu olduğunda Beşiktaş İnönü Stadı Beşiktaş Vodafone Park’a yani “akıllı stada”, dijital stada dönüştüğünde müzenin yenilenmesi de gündeme geldi. Stad bünyesindeki müze, bugün içinde bulunduğumuz müzeye kıyasla sergileme ve iletişim becerileri açısından çok daha durağan bir yapıdaydı. Biz yenilenen müzeyi Vodafone’un akıllı stad kapsamında ziyaretçi ile iletişimi sağlayan interaktif bir müze olmak üzere tasarımladık, başlattık ve yaklaşık 2 yılın sonunda da bin 650 metrekare’lik bir alana yayılan, 2 katlı, Türkiye’nin ilk spor tarihi müzesini hazırladık.

Canan Cürgen : En İlgi Çeken Alanlardan Birisi; 2007 Beşiktaş -Liverpool Maçında Kırılan 132 Desibel’lik Rekorun Yaşandığı Oda.

Korkut Güvenç : Beşiktaş Müzesi hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?

Canan Cürgen : Az önce müzeyi birlikte gezdik. Sizin de gördüğünüz, eşlik ettiğiniz gibi, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün tarihini, Türkiye tarihi ile de paralel okuma yapmaya da imkan sağlayacak şekilde obje ve bilgi odaklı bir müze olarak tanımlayabiliriz. Bunu destekleyen hem mekanik, hem dijital sergileme birimleri ve etkileşimli alanları hem de 114 yıllık tarihi görselleştiren koleksiyonunu bünyesinde bulunduran Türkiye’nin ilk spor tarihi müzesi olduğunu söyleyebilirim.

Korkut Güvenç : Bu müzede ne tür uygulamalar yer alıyor? Bahseder misiniz?

Canan Cürgen : Çağın gerekleri, ihtiyaçları doğrultusunda ziyaretçinin kullanım pratiklerini de göz önüne alarak, yeni medyayı müzede yoğun olarak kullandık. Örneğin, virtual reality’i kullandık: bir oculus gözlük ile stadın içinde bir roller-coster üzerinde gezebiliyorsunuz, izleyebiliyorsunuz. Bunu siz de deneyimlediniz! Sanıyorum keyifliydi sizin için de?

Korkut Güvenç: Evet, çok keyifliydi! (okuyucularımız için not; sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde bindiğimizi hissettiğimiz Roaller Coaster bizi stadın zemininden en tepesine kadar çıkardı ve Boğazın bütün güzelliklerini de 360 derece seyretme olanağı içinde, Roaller Coaster’ın o hızla düşüşünü gerçekmiş gibi yaşadık. Herkesin bu deneyimi yaşamasını tavsiye ediyoruz).

Canan Cürgen : Ziyaretçilerimizin de oldukça keyif aldığı bir uygulama bu. Bunun yanı sıra Beşiktaş’ın, İnönü Stadyumu’ndan Vodafone Park’a dönüşüm sürecini dijital bir mapping ile İnönü Stadyumu ve Vodafone Park’ın bir arada bulunduğu bir maket üzerine aktararak anlattığımız yaklaşık 16 dakikalık bir enstalasyonumuz var. Ayrıca oyuncu kadromuzdaki futbolcuları “Top Sende” alanında bir ekrana taşıyoruz ve orada bir futbolcuyu seçip, kendisi sizin yanınızdaymışcasına, top ile çeşitli hareketler yaparken, yan yana fotoğraf çektirmek imkânı veren bir uygulama sunuyoruz; onu da sizinle denedik. O da ziyaretçilerin son derece keyif aldığı bir uygulama. Çekilen fotoğraf ziyaretçinin ekrana girdiği e-posta adresine sistem tarafından iletiliyor.

Bunun yanı sıra, biliyorsunuz, biz müzesi stadının içinde olan bir kulübüz. Bu da hafızanın ziyaretçiye aktarımı açısından son derece önemli. Yani stadı ziyarete gelen ziyaretçinin müzeyi gezmesi son derece kolay.

Taraftarın en çok keyif aldığı alanlardan biri de desibel rekorunun yeniden yaşatıldığı alan. Biliyorsunuz bizim 4 desibel rekorumuz var. Bunlardan 2007 tarihli Beşiktaş -Liverpool maçında kırılan 132 desibellik rekorun müze içinde canlandırıldığı “Coşkunu Dinle”adını verdiğimiz bir odamız var. Bu oda, taraftarı kısa bir an için de olsa stadyumun içindeymiş gibi, maç esnasındaymış gibi, sanki o an o rekor kırılırken oradaymış gibi hissettiren bir uygulama. Bu da çok coşku ile karşılanan uygulamalarımızdan birisi.

(okuyucumuza not : "Coşkunu Dinle" odasında kulak sağlığını korumak için 132 desibel değil yavaşça artarak 90 desibele çıkan, gerçek tezarühatın kaydedilmiş sesini dinlerken, elimizde olmadan gözlerimizden yaşlar fışkırdı)

Bir diğer ilgi çeken alan ise, karaoke odası. Beşiktaş’ın lisanslı 15 marşı var. Ziyaretçilerimize karaoke odasında bir tablet üzerine 15 tane marştan istediğini seçip ekrana getirerek eşlik edebilecekleri, söyleyebilecekleri bir alan yarattık. Çok keyifli dakikalar geçiriyorlar orada; özellikle grup olarak ziyarete geldiklerinde tam bir stadyum coşkusu yaşanıyor diyebilirim.

Korkut Güvenç : Ziyaretçi deneyimine dijital uygulamalar ile yer verme planı nasıl ortaya çıktı ve yol ne şekilde gelişti?

Canan Cürgen : Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün İnönü Stadı’ndan Vodafone Park’a geçişinde yaşadığı değişim süreci, aslında bizim dijital çağa adapte olmaya çalıştığımız milenyum çağının bir sonucu. Akıllı bir stad, dijital bir stad olma özelliği ile öne çıkan Vodafone Park’a uygun, daha çağdaş, çağı yakalamış bir müze tasarımı gündeme geldi.

Yönetimimiz bu kararı uygulamak noktasında müzeolojik ve müzeografik tasarım firmaları ile yeni medya üzerine çalışan kreatif firmaların bir araya geldiği görüşmeler yaptı. Dijital içerikleri müze uygulamaları olarak üreten, bu işte kendini kanıtlamış başarılı firmalar ile gerçekeleştirdiğimiz işbirlikleri, Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarihini dijital dünyada, bugünün dünyasında nasıl anlatırız, ziyaretçinin etkileşimini, deneyimini müzede yaşamasını nasıl sağlarız?” ; bu gibi soruları sorarak yola çıktığımız ve takvimin sonunda bugün sizler ile birlikte deneyimlediğimiz uygulamalar ziyaretçilerimizin ilgi ve beğenisine sunuldu.

Korkut Güvenç: Müzeolojik planlama ile dijital planlamayı ne şekilde örtüştürdünüz?

Canan Cürgen : Müzeolojik planlamayı yapan, müze sergi tasarımcıları ile oturup bu planlamaları gerçekleştirmek üzere yola çıkıldı. Çağın olanaklarını, dijital dünyanın olanaklarını müze ziyaretçisi için nasıl olanaklı kılabiliriz, bunları ne şekilde gündeme getirebiliriz, ziyaretçinin tercihleri, dijital dünyayı kullanma pratikleri ile ilgili gözlemler çok belirleyici oldu. Örneğin kareoke odası, desibel odası böyle ortaya çıkmış alanlar. Örneğin, Top Sende alanı böyle ortaya çıkmış alanlar. Bu bizim için aydınlatıcı ve yol gösterici bir süreç oldu.

Korkut Güvenç: Yeni müzecilik dolayısıyla sunduğunuz dijital uygulamalara ziyaretçilerin tepkisi ne şekilde oluyor? Buradan ne tür bilgi alıyorsunuz?

Canan Cürgen : Biz çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Sosyal medya kanallarımızda zaman zaman bu dijital uygulamalar ile ilgili çeşitli duyurular öne çıkıyor. Ziyaretçi burada yaşadığı deneyimi bize e-mail yoluyla da zaman zaman aktarabiliyor. Olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu müze statik bir sergilemeye sahip değil. Evet pek çok obje var, bilgisini ziyaretçiye özellikle vermeye çalıştığımız. Bunlar Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün tarihini anlatan ve yansıtan objeler.

Bununla birlikte Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün bugün içinde bulunduğu çağı yakalamış durumunu bu dijital uygulamalar ile ziyaretçilere aktarıyoruz ve buradan aldığımız geri dönüşler son derece olumlu. Pek çoğu tebrik niteliğinde. Fakat tabii bunun olumsuz, aksayan tarafları da oluyor. Dijital dünya müzecilikte yeni bir uygulama alanı. Biz müzeciler de dijital uygulamalar – bakımı korunması, sürdürülebilirliği konusunda- henüz yeterince bilgi sahibi değiliz. Bizim de kendimizi bu noktada, bu doğrultuda eğitiyor olmamız, donatıyor olmamız gerekiyor. Burada onun gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

Korkut Güvenç: Müze giriş istatistiği -yerli ve yabancı- tutuluyor mu istatistik olarak?

Canan Cürgen : Müze ziyaretçisini yerli ya da yabancı ziyaretçi olma özelliğinin yanı sıra biz yetişkin ya da çocuk olma özelliğini de istatistiki olarak ele alıyoruz çünkü çocukların bu müzeyi ziyareti bizim için çok önemli. Biz Beşiktaş’ın mirasını çocuklara bırakacağız gelecekte. Spor ile ilişkilenmeleri, Beşiktaş’ı bilmeleri, tanımaları, anlamaları bizim için çok önemli. O yüzden ziyaretçilerin müzeye girişlerindeki sayısal verileri yetişkin ve çocuk olmak üzere de alıyoruz.

Korkut Güvenç: Müzeniz Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlansa, nasıl bir çalışma yapılabilir? Var mı?

Canan Cürgen : Evet, tabi Müzemiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir özel müze. Hatta Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı tek özel spor müzesi Beşiktaş Jimnastik Kulübü Müzesi.

Korkut Güvenç: Müze envanteri dijital ortama yüklenip izlenebilir mi?

Canan Cürgen : Müze envanterinin dijital ortama yüklenmesi işi halihazırda devam ediyor. Müzenin hafızası olarak nitelendirebileceğimiz tüm objelerin, tüm belge ve dokümanların, tüm fotoğrafların dijital ortamda kayıt altına alınması işlemi devam ediyor. Bu işlem sonuçlandığında - yaklaşık 1 yılı bulacak- ziyaretçi istediği zaman bu arşive ulaşabilir hale gelecek. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün 114 yıllık tarihini belgeleyen oldukça ciddi bir arşiv ve envanter söz konusu.

Korkut Güvenç: Bu müzemizin Avrupa’da bir tanıtım broşürü var mı?

Canan Cürgen : Müzemizin tanıtımı için İngilizce dilinde hazırlanmış broşürler mevcut. Şu an bir müze kitabı hazırlıyoruz Türkçe ve İngilizce olarak basılmak üzere. Müzenin engelsiz bir müze olduğunu, çocuk dostu bir müze olduğunu ve diğer tüm özelliklerini anlatan broşürlerimiz Türkçe ve İngilizce olarak mevcut.

Korkut Güvenç: Müzeniz Milli Eğitim Bakanlığı ile okuldaki çocuklara yönelik bir anlaşma yapmak istiyor mu?

Canan Cürgen : Elbette! Hatta bunun somut adımlarını da attık. İl Milli Eğitim müdürümüz müzemizi ziyaret etti. Kendisine müzemizi anlattık; kendisi de bir Beşiktaş taraftarı. Son derece keyifli bulduğunu ifade etti. Bizim Milli Eğitim Müdürlüğü’nden arzumuz, isteğimiz örgün eğitimdeki çocuklar ile müze etkinliklerini bir araya getirmekti. Bu anlamda bizi destekleyeceklerini ifade ettiler. Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalayacağımız bir protokol söz konusu. Bununla birlikte ilkokul ve ortaöğretim öğrencilerimiz öncelikli olmak üzere önümüzdeki süreçte müzeyi ziyaretlerini, etkiliklere katılmalarını sağlayacağız.

Korkut Güvenç: Bu kulübün Divan üyeleri ve 65 yaş üstü vatandaşların girişlerinde herhangi bir imkan var mı?

Canan Cürgen : Dİvan kurulu üyeleri ve 65 yaş üstü ziyaretçilerimiz için indirimli girişimiz var.

Korkut Güvenç: Herhangi bir günde ücretsiz diye bir şey düşünüyor musunuz?

Canan Cürgen : Ücretsiz özel günlerimiz var. Örneğin, kuruluş tarihimizde bazı indirimlerimiz var. Anneler günü, babalar Günü, Sevgililer Günü gibi özel günlerimizde indirimli geçişlerimiz var. Çocuklar için belli bir yaş – 6 yaşa kadar ücretsiz, (6 yaştan sonra indirimli) sarı basın kartı sahipleri, TFF kart sahipleri, müzecilik mesleğini icra eden ICOM ve MMKD kart sahipleri, Kokartlı rehberler müzemize ücretsiz olarak giriş yapabiliyorlar.

Korkut Güvenç: Bu müzelerden Avrupa’da hangi kulüplerin var? Bununla ilgili bir bilginiz var mı?

Canan Cürgen : İngiltere National Football Museum, İspanya Museu Olimpic i de l’esport, Chelsea Stomford Bridge, German Football Museum Avrupa’nın en çok ziyaret edilen spor müzeleri. Müzeler ve stadyum turları ziyaretçiye bir paket olarak sunuluyor. Bizde de yine bir ilk olarak 8 Eylül’de “Şeref Turu” adıyla stadyum turları başladı. Müze ziyareti ve stadyum turu ziyaretçinin aynı anda katılabileceği iki etkinlik olarak sunuyor. Stadyum turu için stadı ziyaret etmek isteyenler serefturu.com adresinden turlarla ilgili bilgilere ulaşabilir.

Korkut Güvenç: Sizce, Beşiktaş da böyle olabilecek mi?

Canan Cürgen : Olacak, tabii. Yani, bizim hedeflerimiz arasında olan bir şey bu. Avrupa’daki spor müzeleri ile çeşitli ilişkiler kurarak özelikle bunu yapmak istiyoruz. Uluslararası Müzeler Konseyi ICOM’Uun alt çalışma gruplarından ICMAH içinde spor müzeleri çalışma grubu oluşturuldu. Bu çalışma grubunda Beşiktaş Spor Müzesi olarak varlık gösteriyoruz. Workshop çalışmalarına başladık. Bu, şu demek: uluslararası arenada spor müzelerinin icraatlarını, faaliyetlerini hem destekliyor olacağız, hem de onları buraya ülkemize, Beşiktaş’a taşıyor olacağız. Bu ilişkiler ağını kurmak ve parçası olarak sürdürmek hedefindeyiz.

Korkut Güvenç: Taraftar bu müzeye nasıl katkı yapabilir yapmak ister ise?

Canan Cürgen : Taraftarlarımız ve sporseverler müzemize kendileri için kıymetli, değerli Beşiktaş tarihi ile ilişkili bilgi, belge, doküman, obje bağışlayabilir. Bağış belgesi karşılığında alıyoruz ve bağışlayının adıyla müzemizde sergiliyoruz. Bize maç öncesinde, maç sırasında, maç sonrasında Beşiktaş JK ile ilgili çektiği görüntüler gönderebilirler; e-mail adreslerimiz var; bjkmuze@bjk.com.tr şeklinde. Bunları yayınlayabiliyoruz. Beşiktaş JK Müzesi’nin bir bölümü dijital bir uygulama içeriyor. O ekranlarda bu görüntülere yer veriyoruz. Ama tabii en büyük destek, müzeyi ziyaret etmek ve müze ziyareti için arkadaşlarını, ailelerini, dostlarını teşvik etmeleri yönünde. Bunu bekliyoruz!

Korkut Güvenç: Bizim soracaklarımız bu kadar. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Canan Cürgen : Beşiktaş JK Müzesi, Sevgili Başkanımızın taraftarlarımıza ve sporseverlere bir armağanı olarak geçtiğimiz yıl Şubat ayında Sevgililer Günü’nde açıldı, 1 yılını henüz doldurmadı ama faaliyet gösterdiği alanda - spor müzesi alanında- son derece etkili olduğunu bize gelen geri bildirimlerden anlayabiliyoruz.

Bir tatil ya da haftasonunda bu müzeyi mutlaka ziyaret edin... 
Kaynak: turk.internet.com Füsun S. Nebil