HABERLER

Atik İsmail: ‘İnönü’de oynamak futbolcuyu titretirdi’

Beşiktaşımız’da 1978-79 sezonunda üst üste on lig maçı oynadıktan sonra devre arasında ülkesine dönen Atik İsmail’i yıllar sonra ülkesinde bulan Beşiktaş Dergisi keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Finlandiya Ligi’nde gol krallığı yaşayan, ülkesinin altın karmasına giren santrfor Atik İsmail, Siyah-Beyaz formayla yaşadığı anıları sizler için anlattı.

Atik İsmail röportajının bazı bölümlerini yayınlıyoruz:

“Dedem 1880’ların sonlarında Rusya’nın Kazan bölgesinden göç eden sekiz yüz müslümandan biriydi. Finlandiya o zamanlar Rusya’nın himayesindeymiş, o yüzden şehir değiştirmiş gibi oldular. 1917’de Finlandiya bağımsızlığını kazanınca, bizimkiler bu yeni ülkede kalmaya karar verdiler.”

“Futbolcu olmadan önce, 1967’de ben daha henüz on yaşındayken turist olarak gelmiştik İstanbul’a. Ablam bir Türk ile evlenip İstanbul’a taşındı. Kendisi Fenerbahçe’yi tuttuğundan bizi Fenerbahçe-Altay maçına götürmüştü ve sahada Can Bartu vardı. Ben nedense o gün Siyah-Beyaz takımı tuttum ve o gün Siyah-Beyaz’ın asaletine kapılarak futbolcu olmaya karar verdim.”

“Takıma geldiğimde çok güzel bir arkadaşlık ortamı buldum. Ablamın yanına Teşvikiye’ye taşındım. Kemal Batmaz, Şaban -ama biz ona “İnek” Şaban diyorduk-, Rasim Kara gibi isimler vardı. Arda Denizeri’yi görürseniz benden selam söyleyin. Rasim Kara’nın futbolculuğu bir kenara, bir insan olarak kopyalanması gereken bir şahıs.”

“Başıma gelen en gilginç hikaye deplasmanda, Diyarbakır’da gerçekleşti. Hadi bir yere kadar anlarım seyircilerin sahaya yabancı madde atmasını ama bana o gün Diyarbakır’ın meşhur karpuzu atıldı!”

“Türkiye’ye yeğenimi çok defa ziyarete geldim. Havasını çok özlüyorum. Tabii yemeklerini de, özellikle baklava ve diğer tatlıları özlüyorum ama iyi ki bana uzaklar, yoksa aram fazla iyi onlarla. En son üç-dört sene önce geldim ve Kartal Yuvası’ndan çay seti almıştım. Hatta gelecek yaz da gelmeyi düşünüyorum. Bir maç gününe denk gelirse çok isterim statta olmayı. Bunun için bana yardımcı olursanız, bir hayalimi gerçekleştirirsiniz.”

“Finlandiya’da iki-üç bin seyirciye oynarken aniden kendini İnönü’de bulmak insanı titretir. O taraftarların tezahüratları arasında tünelden sahaya çıkarken sanki dünyanın en iyi oyuncularıymışız gibi hissediyorduk. Bir insanın öz ailesi tarafından bile daha çok sevileceği tek yerdir İnönü Stadı.”

Röportajın tamamını ve Beşiktaş Dergisi ekim sayısındaki diğer konuları okumak, posterleri ve mobil duvar kağıtlarını indirmek için TIKLAYIN