Vodafone Park ve Derneklerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Hakan Daltaban, taraftarlarımızın, derneklerimizin ve stadyumumuzun nasıl bir etkileşim içinde olduğunu dergimize anlattı.

Daltaban’ın pandemi döneminin zorluklarına meydan okuyan çabalara nelerin ekleneceğini de paylaştığı röportajın bazı bölümleri şöyle:

“Stadyumlar taraftarların takım ile buluştuğu şenlik alanlarıdır, içindeki taraftarla ruh kazanır. Bizler de o tribünlerdeydik. Dernekler vasıtasıyla camianın içinde olmak, stadyumun yönetimi sorumluluğuyla daha kolay çözümlere ulaşmamızı sağlıyor. Hem taraftarların hem camianın ruhunu, beklentilerini bilmenin faydalarını görüyoruz.”

“Futbol takımımızla görüşmelerimizde Omuz Omuza projesinin maçların seyircisiz oynanmasından kaynaklanan motivasyonsuzluğu kısmen telafi ettiğini, oyuncularımızın kendilerini yalnız hissetmediklerini öğrendiğimizde çok mutlu olduk.”

“Derneklerimiz Beşiktaş menfaatlerini koruyup kollamak, camiayla bütünleşmek adına en büyük güçlerimizden biri. Dernek başkanları ve yönetim kurullarıyla görüşmelerimiz sayesinde hem onların sorunlarını dinleme hem de kulüp olarak bizlerin beklentilerini dile getirme imkanımız oluyor. Her toplantıda mutlaka açık kürsü yaparak onların soracağı bütün sorulara cevap verme imkanı bulmuş oluyorum.”

“Beşiktaş Vodafone Park stadyumu, bizim evimiz ama sonuçta sadece bir yapı; içinde taraftarı ve takımının buluştuğu anlar orayı kutsal hale getirmekte. Beşiktaş tribünleri, her zaman rakiplerinin imrenerek baktığı, besteleriyle, tribün coşkusuyla takımını ateşleyen en önemli silahtır.”

“Hayalimde, Beşiktaş menfaatleri adına birbirine kenetlenmiş ve ‘biz’ olmayı başarabilmiş bir camia; pahalı ve popülist transferlerden daha çok öz kaynak düzenine inanan, yetenekli ve genç oyuncularına sabır gösteren, günlük başarılar kadar Beşiktaş’ın geleceğini de düşünen, mali yapı analizlerini önemseyen kurumsal bir yapı var.”