HABERLER

31.03.2023

GÜNCEL HABERLER

Başkanımız Ahmet Nur Çebi’den Açıklamalar

Başkanımız Ahmet Nur Çebi, TRT SPOR canlı yayınında Beşiktaşımızın gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Başkanımız Ahmet Nur Çebi’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Deprem sürecinde derin acı çektik. Sıkıntılar büyük, kolay çözülecek gibi değil. Zaman içinde bu millet, bunun altından kalkacaktır. İçinde bulunduğumuz coğrafya maalesef deprem, sel gibi felaketlere çok açık bir yapıda. Herkes gibi biz de elimizden gelenleri yaptık. En iyi taraf şuydu; çok çabuk zamanda devreye girdik.”

“Deprem bölgesine 6 okul sözü verdik”

“Sahadaki rekabetimiz nedeniyle bazı şeyleri tartışsak bile bu camialar öyle veya böyle bu milletin malıdır. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, hepsi... Biz de 'Bırakmam Seni Türkiyem' olarak bir kampanya başlattık. Kampanyaya ilgi iyi durumda. Tekrar hatırlatmak istiyorum, unutulabilir. 6 tane okul sözü verdik. Dolayısıyla Beşiktaşlıların iş adamlarının kampanyaya destek vermesi önemli.”

“Açıklama çok erken yapıldı”

“Depremden 3 gün sonrasıydı. Bu toplantıda birkaç alternatif üzerinde duruldu. Ağırlık olarak üzerinde durulan konu, depremden zarar gören 2 tane takımın yarışmaya devam edemeyecekleri, ligde kalma hakları muhafaza edilmeleri hakkında karar birliğine vardık. Herkes itirazsız, canıgönülden bunu kabul etti zaten. Yanlarında olacağımızı da söyledik, kapılarımızı da hepimiz açtık. Onların çekilmesiyle alakalı birkaç alternatif söylendi. Herkes görüşünü söyledi. Kulüpler Birliği Başkanı Sayın Ali Koç Beyefendi ile TFF Başkanı Sayın Büyükekşi Beyefendi'nin açıklaması var o günlerde, iki tane alternatif üzerinde duracaklarını söylediler. Oradan bir karar çıkmadı. Sadece görüş alışverişinde bulunuldu. Konu o gün kapandı. Daha sonra TFF, 2-3 görüşten birini benimsedi ve açıkladı. Maalesef o açıklama çok erken yapıldı. 25 gün sonra da yapılabilirdi. Zaten ligler yeteri kadar ertelendi. Lig başlamadan 1-2-3 gün evvel de açıklanabilirdi. 3 hafta önce açıklanması gereksizdi. Biz de yanlış şekilde anlaşılarak gündem olduk. Bize bir soru soruldu, cevap verdik. O gün, şu an uygulanan sistemin adaletli olmadığını söyledik. Söylediklerim o an yanlış anlaşıldı. Anlayabiliyorum. O gün sessiz kalan rakiplerimizin kendi taraftarlarını ve sosyal medyalarını el altından devreye soktuğunu biliyoruz. Beşiktaş'ta muhalefette olan arkadaşlarımızın sosyal medya ayakları da katıldı. O andaki durumu anlayamayan, duygusal olan Beşiktaşlı kardeşlerimiz de vardı. Hepimiz duygusalızdır, ben çok iyi anlıyorum. Onlar da yanlış oldu şeklinde onlara katıldı. O anda da sanki TFF'nin aldığı bu karar doğruymuş algısı yaratıldı. Sonuç itibarıyla adaletten uzak olduğunu iddia ettiğimiz bu kararın, o günkü sıcak atmosferden etkilenilerek alelacele alınmış olabileceğini kendimize göre gerekli enstrümanlarla gündeme getirmeye başladık lig başladıktan sonra.”

“O gün konuşmamalarının nedeni, işlerine geldiği içindi”

“İşin ilginç tarafı şu; o gün sessiz kalanlar, bugün biz 'Bu karar doğru değil' diye gündeme getirdiğimizde birden bire konuşmaya başladılar. O gün bizim düşüncemiz doğrultusunda bir karar alınmış olsaydı, o gün konuşmayanlar konuşacaktı. Eğer bugün konuşuyorsanız, o gün de itiraz edecektiniz. Bu net. Bunu ortaya koymakta fayda var. Herkesin dikkatini bir noktaya çekmek istiyorum. O gün konuşmamalarının nedeni, işlerine geldiği içindi. Bu yüzden sessiz kaldılar. Bugün bunu ispat etmişlerdir. Bugün konuşmaları, işlerine gelmeyen bir karar çıktığı takdirde konuşacakları, susmayacakları, itiraz edecekleri yönündedir. Bunu ifade ediyorlar zaten.”

“TFF aldığı kararı değiştirebilir”

“TFF, bu kararı almıştır. Değiştirebilir. Çünkü daha lig bitmedi. Değiştirmesini talep ediyoruz. Şu anki durumu adil bulmuyoruz. O gün, Kulüpler Birliği’nde 7 takımın temsilcileri şu andaki uygulamanın doğru olmadığını, ligden çekilen takımların oynamış oldukları maçları baştan beri yok hükmünde bulduklarını ifade ettiler. Diğer 4 tanesi bunun doğru olduğunu söyledi. Orada olmayan diğer 6 kulübe sorulacağı belirtildi. Bugün akşama kadar kulüpler yazılı bir şekilde görüşlerini bildirecekler. Nasıl bir sonuç çıkacağını inanın bilmiyorum. 7 tane kulübün 1-2 tanesi puan olarak avantajlı gözükse dahi diğer 5-6 tanesi hiçbir şekilde menfaatlenmemesine ve kısmen zarar görmelerine rağmen adaletin bu olmadığını söylemeleri çok ilginçtir. Çok ilginç, 'Bu karar işime geliyor ama bunun değişmesi lazım, Beşiktaş Kulübü'nün söylediği doğrudur' diyen 7 tane kulüp var. Diğer 4 tane kulüp ise; çok ilginç, onları da anlıyorum, saygı duyuyorum, hiçbir şekilde hatalı bulmuyorum; bizim puan tablosuna baktığımızda, bu işimize geliyor, diğeri gelmiyor diyip yürüyen sistemi desteklediler. Yani şu andaki puan durumuna göre işlerine geldiği içindir. Bunu net bir şekilde ifade etmişlerdir. Tepkili değilim. Saygı duyuyorum. Mevcut durumun yürümesini isteyenler, tamamen puan odaklıdır. Diğer şu anda yürüyen sisteme muhaliflerin ise dezavantajlı olsa dahi adaletli olmak gerektiğini söylemesi çok ilginç. Ben bunun üstünde durmak istiyorum. Sadece konu bu. Nokta. Benim teklifime muhalefet edenler sadece içinde bulundukları puan durumu nedeniyle muhaliftirler. Lehimizde olanlar 'Bu bize yaramasa dahi adalet bunu gerektiriyor' diyorlar. Tüm kamuoyunun dikkatini buraya çekmek istiyorum. O gün konuşmayanlar, bugün de konuşmasınlar. Ne oldu bugün! İşinize gelmeyen bir karar çıkabilir tedirginliğiyle mi konuşmaya başladınız. Demek ki, o gün de konuşacaktınız aleyhinize karar çıksaydı.

TFF diyor ki, '31 Mart tarihi itibarıyla, şubat sonunu kapsamak kaydıyla, herhangi bir kulübe bonservis borcunuz olmadığını, oyunculara, teknik kadroya borç olmadığını ve hatta vergi dairesine, devlete borcunuz olmadığına dair belgeler getirin diyor. TFF'ye diyoruz ki ekonomik durum var, bizi biraz vergi konusunda muaf tutsanız falan 'Olmaz' diyor. UEFA, 'Belgeleri getireceksin' diyor. İyi de UEFA'nın bu durumunu şart olarak kulüplerin önüne koyuyorsunuz da, UEFA'nın önünüze koymuş olduğu 'Ligden çekilen takım olursa, oynamış olduğu maçlar silinir' hükmünü niye yok sayıyorsunuz?”

“Sonuna kadar gideceğim”

“Kulüpler Birliği burada bir karar alıp TFF'ye göndermeyecek. Kulüpler Birliği, benim talebim üzerine kulüplerin görüşlerini içeren yazılı veya sözlü beyanları TFF'ye iletmek üzere bir karar aldı. Lütfen karıştırmayın. 3'te 2 falan filan diye bir şey yok. Sonuna kadar gideceğim. Gitmek zorundayız. Çünkü, bu ligin adil olacağını düşünmüyorum. 2 sene evvel Beşiktaş, 1 golle şampiyon oldu. Şampiyonu bu kadar ince çizgilerin belirlediği bir oyun, futbol! 19 tane deplasman ben oynayacağım, sen 17 tane oynayacaksın. Ben sahamda 17 maç yapacağım, sen 19 yapacaksın. Ekonomik giderleri de önemli ama haydi bir kenara koyun, siz bunu yaparken 'Deplasmanda oynamanın ne önemi var' diyemezsiniz. Öyle bir şey yok. Çıksın bu 2-3-4 takım meraklıysa, kendi sahamda oynayacağım maçları deplasmanda oynayacağım desin, desin bakalım adaletten bahsediyorlarsa. Adaletten bahsediyorsanız, her türlü eşit koşullarda yarışmış olmanız gerekiyor.”

“Bırakın yepyeni hakemler gelsin”

“Maç maç, hakem hakem konuyu değerlendirmekten yoruldum. Çok da sağlıklı değil. Konu A-B-C hakem veya MHK başkanı gibi konularla çözülecek değil. Bu sistem meselesi. 1-1.5 sene evvel hakemlerin birçoğu görevden alındı. Yenilerle yola devam edilmesi düşünülürken, tahkim, şu bu kararlarıyla bu hakem arkadaşlar geri döndü. Bunların gönderilmesinin ve yenilerin gelmesinin doğru olduğunu söyledik. Zamanının yanlış olduğu söylendi. Ne hikmetse ben hep zamanlamayı yanlış yapıyorum. Böyle bir algı yapıldı ama alakası yok, tam zamanıydı. Hata yapıldı ve bu hakemler tekrar geriye maalesef geri geldiler. O günkü MHK dağıtıldı, yerine başka MHK getirildi. MHK'yi değiştirmekle bu işler çözülseydi, 50 kere çözülürdü. Ben konuda Umut Meler, Kalkavan adlarıyla yürümek istemiyorum. Bu hakemlerle, hakemleri karalamayla alakalı ifadem yok. Bu hakemlerle ilgili söylemler var. Fenerbahçeli taraftar penaltımı vermedi, ötekisi şampiyonluğumu elimden aldı diyor. Kapatalım bu defteri, yeni bir sayfa açalım demekti temennim. Bırakın gitsinler, bırakın yepyeniler gelsinler. Beyaz bir sayfayı hakemlik için açmadığımız takdirde geçici pansumanlarla Türk futboluna katkı sağlanmayacak.”

“İşimize gelince UEFA’ya uyuyoruz”

“O gün VAR kayıtlarını açıkladılar. Alakasız bir konuda bizim maçı gündeme alıyorsunuz. Talep eden kim, bizim ne alakamız var. Ona da tepki gösterildi. Ben bir defa şunu anlayamadım? Gözlerimizle gördüğümüz hakem kararlarını, konuştuklarını kulaklarımızla duysak ne olacak, ne mahsuru var? Biri beni bir ikna etse. Ben razı geleceğim. UEFA'ya çok uyuyoruz ya, kural buymuş, işimize gelince uyuyoruz.”

“Benim şirketimde hakem camiasından kimse çalışmıyor”

“Çok şükür benim şirketimde ne bir tane hakem ne gözlemci hiçbir tane yok. Allahıma çok şükür. Olsaydı başkanlığı bırakırdım ya da onlar işlerinden ayrılırdı. O gün benim söylediğime de bir cevap vardı. Bana söylendi cevap biliyorum. 'Hangi şirkette çalıştığına dair bilgi' falan filan. Bana ne soruyorsunuz, gidin o zaman MHK'nin tamamını çıkartın nerede çalışıyorlar, her birinin çalıştığı yer var.”

“Yabancı kuralı yerli genç oyuncuların önünü kapatıyor”

“Yabancıların sayısını kısıtlayarak, yerlileri oynatma mecburiyetini kulüplere dikte ettirirseniz yerli genç futbolcularımızın aslında önünü kapatıyorsunuz, zarar veriyorsunuz dedik. Yapmayın, etmeyin bunu dedik. Türk futbolcularımızın yabancılarla rekabet etmeleri gerekiyor dedik. Anlayan olmadı. İnatla, ısrarla bu böyle devam edecek 8+3 dediler. Birçok kulüp biz de dahil olmak üzere yerli futbolcular için çok büyük bonservis bedelleri ödedik. Ben yerliye yatırım yapmışsam bunu değiştireceklerse yerlilere ödediğim bonservisleri ödesinler, ben itiraz etmem.”

“Onur Bulut’un transferiyle ilgili umarım UÇK doğru kararı verir”

“Kayserispor güzide bir kulüptür, Kayseri önemli ilimizdir. Onları incitmemek adına konuşmadım. Maalesef başkan ve yöneticileri UÇK’ya gitmek yerine hoş olmayan ve kırıcı söylemlerde bulundular. Bir konuda haklıysanız UÇK'nın kapısını çalarsınız. Herkesin bildiği bir şey var. Odaya bir çocuğu alıp imza attırıyorsanız, sonra imza yetkisi yok diyorsanız bunun diğer adı kandırmaktır. Bu emek veren bir futbolcu. 1 milyon euro para getirmiş, 3 ay kalmış gitmesine hem de. Teşekkür edileceğine, yerden yere vurulmasına, dolandırıcı, yalancı gibi gösterilmesine içerledim. Umarım UÇK doğru kararı verir.”