HABERLER

27.11.2021

FUTBOL

Teknik Direktörümüz Sergen Yalçın’dan Açıklamalar

Teknik Direktörümüz Sergen Yalçın, GZT Giresunspor maçının ardından açıklamalarda bulundu.

“Çok fazla konuşulacak bir oyun olduğunu düşünmüyorum. Kader, kısmetle ilgili bir geceydi bizim için. Çok acayip şeyler oldu. Yediğimiz goller, sakatlıklar, yönetim, VAR derken çok terste kaldığımız bir gece oldu. Kazanarak yeni bir başlangıç yapmak istiyorduk. Bu şartlarda bunu yapmamız biraz zor. Necip’in kırmızı kartından önce Josef’e yapılan net bir faul var. Kırmızı kart bence ağırdı. VAR’ın bizim aleyhimize olan pozisyonlarda anında devreye girmesi, lehimize olan pozisyonlarda devreye girmemesi, sezon başından beri çok enteresan. Verilmeyen penaltılar, televizyonda gösterilmeyen pozisyonlar, istediğimiz görüntüleri bize vermiyorlar, “Sildik” diyorlar. VAR devreye girdi ve on dakikada işimizi bitirdi, koskoca bir camiayı çökertti. Artık futbol sahada oynanmıyor. Futbol, televizyon başında, bilgisayara başında oynanan bir oyuna doğru gidiyor. Sonucu tamamen oturanlar belirliyor. Bunları bahane olarak sunmak istemiyorum ama içimde kalmasın diye söylüyorum. Sert konuşmak istemiyorum, çünkü ceza veriyorlar. Türk futbolu adına üzgünüm. Böyle güvensiz bir ortamda, böyle güvensiz bir durumda futbol oynayarak maç kazanmaya çalışıyoruz.

Performansımız sezon başından beri beklentinin çok altında. Geçen sezon iyiydi. Daha geniş bir kadro kurduk. Daha iyi bir sezon olmasını beklerken işler istediğimiz gibi gitmedi. Futbolda bunlar var. Bu düşüşleri daha önce çalıştığımız kulüplerde yaşadık. Ama bu biraz uzun oldu. Bu durum, büyük camiada olduğunda karşılaması da zor oluyor. İki buçuk aydır bu durumun farkındayız. Toparlamaya çalışıyoruz ama ekip olarak bunu bir türlü beceremedik. Bu durumun sorumlusu benim. Sorumluluk alması gereken kişi benim. Buraya gelirken taraftarlarımızın inanılmaz bir desteği vardı. Bugüne kadar bize sabrettiler. Taraftarlarımıza destekleri için teşekkür ederim. Taraftarlarımıze beklediklerini veremedik. Bu açıdan da üzgünüz. Burası Beşiktaş, büyük bir camia. Düştüğü yerden kalkmasını bilir. Kaliteli oyunculara sahibiz ama psikoloji çok aşağı düştü. Kazanmamız gereken maçlarda çok acayip goller yiyoruz. Başımıza gelmeyen şey kalmadı. Yeterli seviyeye ulaşamadığımız için kendim, ekibim ve oyuncularım adına taraftarlarımızdan özür diliyorum.

Takım ve bireysel performanslar düşüktü. Kaleye gelmeyen bir rakiple oynadık. Penaltı oluyor, kırmızı kart oluyor. VAR’dan kararlar çıkıyor. Necip’in kırmızı kartından önce Josef’e yapılan yüzde yüz faul var. Hakemin oyunu devam ettirmesi ve sonrasında VAR’ın devreye girmesinin normal olduğunu düşünmüyorum.

Nsakala, kendi camiasına yaptığı saygısızlık nedeniyle kadro dışı kaldı. Salih bugün için dışarıda kalmış olabilir. Rıdvan, Serdar ve Gökhan sakat. Fazla oyuncumuz var. Birilerinin dışarıda kalması gerekiyor. Salih’i de oynattık, Oğuzhan’ı da oynattık. Oynamayan oyuncumuz yok. Zaman zaman bazı tercihler yapıyoruz. Tercihlerin eleştirilmesini doğru bulmuyorum. Oyun, skor, hamleler eleştirilir ama tercihler eleştirilemez. Tercih edilen oyuncular sahada beklentiye cevap veremediğinde tercihler yanlış oluyor. Şu anda ben yaptığım işte başarısızım, eleştirilmem gayet doğal. Bir numaralı sorumlu benim. Yeter ki işler iyi gitsin, ben her türlü sorumluluğu alırım.

Oyuncuların bütün paraları günü gününe ödeniyor. Oyuncuların arasında hiçbir problem yok. Bizim de oyuncularla hiçbir problemimiz yok. Şampiyonlar Ligi’ndeki B. Dortmund maçından sonra tüm düzenimiz bozuldu. Sakatlıklar başladı, oyuncuları deniyoruz, sistemi değiştiriyoruz, çalışma programını değiştiriyoruz, bireysel ve grup toplantıları yapıyoruz. Analizi her hoca yapar. Bu iş, parçalar halinde bütüne doğru giden bir iş. Kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bazen olmadı mı olmuyor. Bazen düşüşe çare bulamıyorsunuz. Bizden daha  üzgün kimse olabilir mi?

Çok da fazla zarar vermek istemiyorum. İşler kötü gidiyor. Taraftarlarımız bize çok destek veriyorlar. Ben Beşiktaş’ta sembol olmuş bir kişiyim. Ben sadece faydalı olmak için buradayım. İşler kötü gittiğinde sorumluluk alabilecek kapasitedeyim. İşler iyi gitmiyor, kazanamıyoruz. Birçok sorunumuz var. Kaderin de etkisi var. Yüzde yüz pozisyonlarımız var, bir türlü top kaleye girmiyor.

Bireysel ve grup toplantıları yaptık. Oyuncularla konuşuyoruz. Biz neyi yanlış yapıyoruz diye oyuncuların fikrini alıyoruz. Oyuncular bir problem olmadığını söylüyor. Bilmediğimiz bir hatamız var mı diye oyunculara soruyoruz. Çalışmalarda sorun yok. Arkadaşlık gayet iyi. Oyuncuların maaşları ödeniyor. Görünen hiçbir sorun yok.

Bu durumda taraftarlarımızın stadı doldurmasını beklemek gerçekçi olmaz. Taraftarların oyunculara verdiği tepki normal. İşin başarısızlık kısmında protestoya maruz kalmak var. Bu oyunun bir gerçeği.

Oyuncuların beni sattığı düşüncesine giremem. Sorumlu benim. Geçen sezon şampiyonlukların sorumlusu bensem, şimdi de sorumlu benim. Yarın başkanla bir durum değerlendirmesi yapacağız. Camiaya zarar vermek istemiyorum.

Performanslara göre oyuncu tercihleri değişebilir. Ümraniye’de asla yalnız kaldığımız yok. Başkan Ahmet Nur Çebi, Emre Kocadağ, yönetim her gün orada. Ceyhun Kazancı orada. Yalnız kalmak diye bir şey, asla yok.

Geçen sene de işler kötü giderken “Hoca tesise ne zaman geliyor” deniyordu. Ben banka memuru değilim. Yeri gelir, sabah gelir öğren çıkarım, yeri gelir öğle gelirim, akşam çıkarım. Bu tamamen programla ilgili bir durum. O yüzden gereksiz konulara girmenin kimseye faydası yok. Bir iş yapıyoruz, gerçek ne, şu anda başarısızız. Bunun altında bir şey aramaya gerek yok. Sosyal medyada yazılanlara lütfen inanmayın.”