HABERLER

11.12.2018

FUTBOL

Atiba Hutchinson: ‘Şampiyon olduğumuzda attığımız boğaz turlarını unutamam’

Futbolcumuz Atiba Hutchinson, Beşiktaş Instagram TV’ye özel açıklamalarda bulundu.

‘Beşiktaş’a transfer olarak hayatımda yeni bir sayfa açtım’

“Beşiktaş’a transfer olmuştum. Heyecan verici bir gündü. Avusturya’ya seyahat etmiştim. Takıma katılıp, takım arkadaşlarımla tanışmıştım. Bazı oyuncuları tanıyordum. Bazı oyuncularla yeni tanışmıştım. Bazı oyuncularla birlikte, bazı oyunculara da karşı oynamıştım. Kariyerimde ve hayatımda yeni bir sayfaydı. İstanbul’a gelmek gerçekten heyecan vericiydi.”

‘Beşiktaş’a transfer olmak için sabırsızlıkla bekledim’

“Ben her gün bekliyordum, işin çözülmesi için. Çok tartışmalar vardı. Sürekli konuşuluyordu. Anlaşma sağlanmaya çalışılıyordu. Çok heyecanlıydım. Buraya gelmeyi çok istiyordum. Türkiye’ye gelmeyi, böylesine büyük bir kulüpte oynamayı çok istiyordum. İstanbul’a gelme şansını kaçırmak istemiyordum. Gerçekten sabırsızlıkla beklemiştim transferin bitmesini. Çok heyecan verici günlerdi.”

‘Trabzonspor’a karşı önemli bir gol attım’

“Trabzonspor maçı, gerçekten güzel, özel bir hatıra. Çünkü şampiyonluk yolunda bu maç, anahtar maç olmuştu. Sezon sonu yaklaşıyordu. Trabzonspor’a karşı oynadığımız içerde, dışarda her maç, zor ve önemliydi. Yeni stadyumlarında oynuyorlardı. O dönem iyi gidiyorlardı. Bizim için çok önemli bir maçtı. Heyecan verici bir şekilde geçmişti. Karşılıklı goller oldu, oyun çok açıktı. Son anlarda Gökhan orta yapma kararını verdi. Ben de savunmacının önüne bir koşu yaptım ve neyse ki çok iyi bir kafa vuruşu yaptım, çok önemli bir goldü. Bu gol ile çok iyi bir sonuç almıştık. Çok değerliydi. O koşuyu yaptım. Şimdi kimdi hatırlamıyorum. Orta sahada benim pozisyonumu tutan bir oyuncu vardı. Topu kaybetsek bile çok büyük risk yoktu. Bir de o anda bir boşluk açıldı. Gökhan da kusursuza yakın bir orta yaptı ve ben de doğru yerde topla buluştum.”

‘Şenol Güneş deyim yerindeyse babamız gibi’

“Monaco gibi iyi bir takıma karşı çok güzel bir deplasman galibiyeti almıştık. Maçtan sonra da hep birlikte kutladık. Ben de o esnada Şenol hocanın yanına gittim, güzel bir gece olmuştu. Şenol Güneş için sadece olumlu şeyler söyleyebilirim. Çok başarılı bir teknik direktör. Bu takım için, bu kulüp için gerçekten çok büyük işler yaptı. Deyim yerindeyse bizim için bir baba gibi.”

‘Şampiyon olduğumuzda attığımız boğaz turlarını unutamam’

“Gerçekten olağanüstü bir gündü. Güzel bir kutlama yapmıştık taraftarlarımızla birlikte. Uzun sayılabilecek bir süreden sonra şampiyon olmuştuk. Sezon çok önemli, farklı bir sezondu. Kutlamaları da çok güzel oldu. Boğazdan geçtik, stadyuma gittik, stadyum tıklım tıklımdı. Gerçekten ömrüm boyunca hatırlayacağım bir geceydi.”

‘Taraftarlarla etkileşim için üçlü çekmek çok önemli’

“Taraftarla etkileşime geçmek için üçlü çekmek çok önemli, çok değerli. Çünkü birbirmize değer verdiğimizi karşılıklı olarak hissediyoruz. Ben bunu yaparken bazen hata yapıyorum. Bazen hatta evde çocuklarla yapıyorum. Antrenman yapıyorum. Onlara da öğretmeye çalışıyorum. Ama özellikle taraftarla olan kısmı çok özel, çok güzel.”

“Kopenhag’da çok güzel günler, çok güzel zamanlar geçirdim. Güzel hatıralarım var. Avrupa’da oynadığım ilk büyük kulüptü orası. Çok genç bir yaşta Şampiyonlar Ligi’nde oynama şansı elde ettim. İlk şampiyonluğumu orada yaşadım. O zaman çok gençtim, çok iyi bir teknik direktör çok iyi bir kadro vardı. Çok şey öğrendim. Ben de çok iz bırakan bir yer oldu.”

‘Oyunumu geliştirdiğim yer Hollanda’

“Hollanda, gerçekten büyük adım attığım, güzel dostluklar kurduğum bir yer. Lens ve Marcelo gibi oyuncular vardı. Oyuncu olarak oyunumu geliştirdiğim bir yer oldu Hollanda. Özellikle topa sahip olma anlamında, pas anlamında oranın da bende özel bir yeri var. Şampiyonluğa birkaç defa yaklaşmış ama şampiyon olamamıştık. Çok güzel günler geçirmiştim.”

‘Kanada’nın kalbimde özel bir yeri var’

“15 sene oldu. Kanada’nın benim kalbimde özel bir yeri var. Bana çok şey verdi. Milli takım, ülke. Kanada olmasa bugün olduğum yerde olur muydum? Bundan çok emin değilim. Milli takımda çok özel anlar yaşadım, çok güzel arkadaşlıklarım oldu, çok farklı ülkelere gittik. Çok faklı tecrübeler edindik, çok özeldi gerçekten.”

‘Ahtapot benzetmesi beni çok iyi tarif ediyor’

“Ahtapot benzetmesini taraftarlarımız çıkardı. Çok da güzel oldu, hoşuma gitti. Oyuncu olarak beni çok iyi tarif ediyor. Çalışkanlığım, ayaklarımla her yana uzanabilmem, top çalmam, alanı kapatmam. Benzetme tam yerine oturdu, çok da güzel oldu.”

“Pazara eşim ve çocuklarımla gitmiştik. Galiba Ayo’ydu fotoğraftaki. Taze meyve, sebze almak için gitmiştik. Çok gittim aslında ama o gün öyle yakaladılar, denk geldi. Genelde eşim gidiyor ama seviyorum, gidiyorum. Noah çok seviyor poz vermeyi. Poz verme konusunda da yetenekli, becerikli o işleri de öğrendi. Poz ver dediğimde hiç tereddüt etmiyor. Güzel anı, güzel fotoğraf.”

“Çok zor, hepsi büyük hayal kırıklıklarıydı. İlk başta Kiev’i söyleyebilirim. Biz o grupta çok iyi işler yapmıştık. Gruptan çıkma şansımız çok yüksekti ama Kiev’deki o maçta işler başından sonuna ters gitti. Büyük hayal kırıklığı oldu. Lyon maçında çok iyi bir form yakalamıştık. Avrupa Ligi’nde çok iyi gidiyorduk. O eşleşmenin iki ayağını da çok iyi oynamıştık. Özellikle deplasmandaki maçı. Sonra penaltılarla kaybettik. Kulüp tarihinde ilk defa yarı finale çıkma şansımız vardı onu kaybettik. O da hayal kırıklığıydı.”

“Bayern Münih maçında iyi başlamıştık. İlk 20 dakika kontrollü gidiyorduk. Benim pasımdı o yüzden çok iyi hatırlıyorum. Vida çok zor bir durumda kalmıştı. Kırmızı kart gördü. Hepimiz 11’e 11 devam etse gerçekten bir şeyler yapabileceğimize inanıyorduk. O yüzden herkesin aklında şu soru kaldı. 11’e 11 olsaydık neler yapardık, Nasıl gelişirdi durum? 10 kişi kalınca o seviyedeki bir takıma karşı direnmek çok zor bir hale geldi ve hayal kırıklığı oldu. Her şey o pasla başladı. O olmasa belki başka türlü bir şey olacaktı, bambaşka bir yere gidecekti. Deyim yerindeyse kar topu etkisi yarattı. O yüzden bir türlü aklımdan çıkmadı.”

“Avrupa’daki güzel sonuçların hepsi çok değerli. Hem benim için hem de takım için. Liverpool maçıyla başlayayım. Stadyumdaki atmosfer inanılmazdı. 80 bin kişi vardı. Penaltılara gittik harika bir sonuç aldık. Öyle bir sevinç olmuştu ki turnuva kazanmış, kupa kaldırmış gibi herkes mutluydu, inanılmazdı.”

“Porto deplasmanında çok iyi oynamıştık. Maçın başından sonuna kadar oyuna biz hakim olmuştuk. Çok iyi bir galibiyetle gruba çok iyi başlamıştık. Napoli maçında fotoğraftaki o Mertens. Çok iyi bir karakter çok da iyi bir çocuktu. Güçlü bir takıma karşı oynadık, deplasmanda onları yendik. Orada da çok ciddi bir taraftar desteğimiz vardı. Oradaki kutlama da çok güzeldi.”

“Monaco maçını az önce söyledim. Orada da çok iyi bir performans gösterdik. Kaptan olarak orada bulunmak çok özel bir duyguydu. Çünkü herkese nasip olan bir şey değil. Şampiyonlar Ligi’nde takımının kaptanı olarak sahaya çıkmak. O gece de unutulmazdı.”