HABERLER

Beşiktaş Efsaneleri: Orta Sahanın Unutulmaz Futbolcusu Nusret Ülük

Beykoz Çayırı’nda futbola başlayan Nusret Ülük, 1949 yılında transfer olduğu Beşiktaş’ın kısa bir sürede vazgeçilmez futbolcusu oldu. Aynı zamanda orta sahanın diğer iki güçlü elemanı Esref Özmenç ve Ali İhsan Karayiğit ile birlikte oluşturduğu “Eşref- Ali İhsan- Nusret” ideal orta saha hattı, eski yeni tüm otoritelerin de kabul ettiği gibi, asırlık Türk futbol tarihinde tereddütsüz gelmiş geçmiş en etkili orta sahaydı.

O’nu önce Beykozlu Nusret olarak tanıdık. Sonra da Beşiktaşlı Nusret olarak adını gönüllerimize ve anılarımıza yazdık.

İstanbul’un bazı semtleri ve çayırları ile arsaları bu şehrin futbolu için en önemli futbolcu kaynakları olmuşlardır. 1900’lü yıllarda bugünkü Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın bulunduğu yerde Papazın Çayırı vardı. Beykoz Çayırı da yetiştirdiği futbol yıldızları ile ele alındığında tıpkı Papazın Çayırı gibi İstanbul ve Türk Futbolu’na sayısız klas futbolcular yetiştirmiştir. Nasıl ki Bekirler, Alaettinler, Zeki Rızalar, ve Otomobil Nuriler Papazın Çayırı’nda ortaya çıkıp Türk Futbolu’nu sırtlamışlarsa, Kelle İbrahim, Mehmet Ali Has, Bahadır-Gazanfer Olcayto kardeşler ve Nusret Ülük gibi futbol yıldızlarını ortaya çıkarıp futbolumuza büyük katkıda buluna bir diğer yer de Beykoz Çayırı’dır...

Nusret Ülük, 1949 yılında Beşiktaş’a sessiz sedasız gelmişti. 1940’lı yılların fırtına kadrosu 8 yılda 7 Lig Şampiyonluğu elde ederek görevini tamamladıktan sonra, Beşiktaş’ın geleceği için kadrosunu gençlerle takviye etmesi şart olmuştu. Nusret Ülük; kendisi için değil, takımı için oynayan ve her türlü fedakarlığa göğüs geren bir oyuncuydu. Güçlü bir fiziğe sahipti. Buna rağmen rakiplerine asla sert girmez, onları sakatlamaktan sakınır, kendisine tekme atıldığı durumlarda bile centilmenliğini korurdu.

1949-50 sezonu ile 1953-54 sezonları içinde Eşref, Ali İhsan, Nusretli orta saha o derecede etkili oldu ki, Siyah-Beyazlı takım 5 yılda, 4 İstanbul Ligi Şampiyonluğu, averajla şampiyonluğu kaybettiği 1 İstanbul Lig İkinciliği, 1 de Türkiye Futbol Şampiyonluğu kazanarak klasını ortaya koymuştu.

1949’dan 1957’ye kadar Beşiktaş’ın Siyah-Beyaz formasını başarıyla sırtında taşıdı. Bu upuzun süre içerisinde Beşiktaş’ta tam 231 maç oynadı. İki can takım arkadaşı ile oluşturduğu o muhteşem orta saha az sayıda görev verilmesine rağmen Milli Takım’a da büyük katkılarda bulundu.

Kaynak : Vala Somalı, Beşiktaş Dergisi / 81. Sayı