HABERLER

23.10.2008

Zapotocny Sorularınızı Yanıtladı

Cola Turka ile Soru Cevap bölümümüzün konuğu olan Tomas Zapotocny, taraftarımızın sorularını yanıtladı:

Örnek aldığın defans oyuncusu kim? Beşiktaş taraftarını ve stadın atmosferini nasıl buldun? Taraftar karşısında kendini nasıl hissediyorsun?
Mehmet Altuntaş, Büşra Göktürk, Necati Yılmaz, Özcan Çakır, Oğuz Volkan Apaydın, Erkan Yıldız, Serkan Demirel, Serhat Paksoy, Burak Varlık, Taha.
-Her zaman söylediğim gibi Maldini... Çocukluğumdan beri benim favorim. Milan'da bu kadar uzun süre kalması, o takımın kaptanı olması beni çok etkiliyor. Genel karakterini de örnek alıyorum kendime. Her zaman sakin ve soğukkanlıdır.
Buraya gelmeden önce Beşiktaş taraftarının büyüklüğü ve tribünde yaptıkları hakkında herhangi bir şey duydun mu? Taraftarlarımız senin için ne anlam ifade ediyor.
Can Metin
- Bu inanılmaz bir şey, hayatımda bunun gibi bir şeyi hiç yaşamadım, ilk kez Türkiye'de yaşıyorum. Taraftara bizim için yaptıklarından dolayı minnettarım. Onlar tam anlamıyla bizim 12 oyuncumuz.
Daha fazla para alsan ve Türkiye’deki kadar sevilmeyeceğini bilsen profesyonellik gereği gider misin yoksa Türkiye’de mi kalırsın?
Ali Yetik
- Zor bir soru. Çünkü 28 yaşındayım ve kendimden çok ailemi düşünmek zorundayım. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan teklif gelse gitmem, burada kalırım.
Sivok’la beraber geriden oyun kurma konusunda kendinizi nasıl buluyorsunuz?
Ufuk Naici
- Daha önce beraber bu şekilde oynamamıştık. Artık birlikte oyunumuzun oturduğunu düşünüyorum. Hazırlık maçlarından bu yana da geriden oyun kurma konusunda büyük bir aşama kaydettik.
Beşiktaş’ta yedek kalma korkusu yaşadınız mı? Ligimizdeki bütün takımların seni istediğini varsayalım; hangi takıma giderdin?
H. Can Karadaş, Mustafa Kılıç, Furkan Tarakçı
-Böyle bir korkum hiç olmadı, olmaz da. Ben her zaman elimden gelenin en iyisini vermek için oynayan bir oyuncuyum. Yedek kulübesinde otursam bile arkadaşlarıma destek vermek isterim. Hocamız neyi düşünüyorsa her zaman o doğrudur. Udinese’de oynarken çok daha ciddi bir rekabet vardı futbolcular arasında. Orada bile böyle bir korku hissetmedim. Buraya gelirken Ertuğrul Sağlam ve Sinan Engin, beni oynatmak istediklerini söylediler. Bu konudan hiçbir korkum yoktu. Diğer soru içinse şunu söyleyebilirim ki, Beşiktaş benim için bir numaradır.
Avrupa’da bir takım defans oyuncusu alacaksa genelde topla ilişkisi ön plandadır. Top tekniği nasıl ön libero ile uyumu iyi mi kontrol futbolu oynatabiliyor mu genelde bu tip şeyler ön plandadır. Türkiye'de ise tamamen kesici özelliklere bakılıyor. Sence bir defans oyuncusu için hangi özellik daha önemlidir? Sende bu özelliklerden hangisi daha ağır basıyor?
Halil İbrahim İnan
-İyi bir stoper teknik olmalıdır, hızlı olmalıdır, pozisyona girmelidir, oyun kurabilmelidir. Bunların hepsi beraber olmalı. Ama günümüz futbolunda en iyi özelliklerin hangileri olduğunu söylemek çok güç. Her oyuncunun kendine göre çok farklı özellikleri var. O yüzden ‘şu daha iyidir’ diye söyleyemiyorsun. Türkiye tekniğin üst düzeyde olduğu, oyunun hızlı oynandığı bir ülke. Burada elbette kesici özelliklerinin çok yüksek olması lazım. Kendimde ne gibi özelliklerim olduğunu ben söylemek istemem. Bunu başkalarının benim adıma değerlendirmesi lazım.
Formana sen mi ZAPO yazdırdın?
Arif Gökeloğlu
-Evet, ben tercih ettim.
Kaç sene Beşiktaş’ta oynamayı düşünüyorsun?
Yüksel Barış Ev
-3+1 yıllık bir kontratım var. Bu süreyi tamamlamayı düşünüyorum ve daha sonra uzatmayı da çok isterim. Aslında buradaki hayalim, Beşiktaş’ta kalıp, takımın çok ciddi bir parçası olup Beşiktaş’ın kaptanlığına kadar yükselmek.
Futbol hayatın boyunca seni en çok duygulandıran, hiç unutamadığın bir hatıran var mı?
Yalçın Ergene
-En duygusal anlarımdan birisini Metalist Kharkiv maçında yaşadım. Gerçekten hayatımdaki en duygusal maçlardan bir tanesiydi. O maçtan sonraki akşamı, o akşam çektiklerimi unutamayacağım. Hayatımdaki en kötü oynadığım maçlardan birisiydi ve ömrüm boyunca unutamam diye düşünüyorum.
İstanbul’u ve Beşiktaş’ı nasıl buldun?
Emre Günay
-İstanbul çok büyük ve mükemmel bir şehir. Ailemle birlikte son derece mutluyuz burada. Beşiktaş ise kariyerimde geldiğim en yüksek nokta ve bunun keyfini sonuna kadar çıkaracağım.
Sivok oynamadığı zaman sende biraz düşüş gözleniyor. Bunun sebebi nedir?
Serdar Yılmaz, Mustafa Dündar
-Bu sadece lisandan kaynaklanan bir sorun. Temel kelimeler dışında Türkçe bilmiyorum ve diğer arkadaşlarımda çok fazla yabancı dil bilmiyorlar. Sivok ile birlikte çok rahat iletişim kuruyoruz. O yüzden birbirimizin açıklarını kapatabiliyoruz. 
Çek liginde hangi takımı tutuyorsun?
Serkan Ciner
-Taraftar olarak hiçbir takımı tutmuyorum ama ailemin yaşadığı kasabanın takımı Marila Pribram’ın maçlarını takip ediyorum. Bir de yıllarca oynadığım ve şampiyonluk kazandığım Slovan Liberec takımını izliyorum.
Beşiktaş’ta en çok hoşuna ne gitti? Neden?
Gökhan Beğendik
-Stadın tamamen dolu olması ve taraftarlarımızın bizi desteklemesi. Stada çıktığım zaman tribünlerin desteğini görünce transa girmiş gibi oluyorum.
Beşiktaş hakkında gelmeden neler düşünüyordun, şimdi ne düşünüyorsun?
Fatih-Anıl
-Daha önce Beşiktaş’ı Avrupa Kupaları’ndan takip ediyordum ve her zaman için bu ülkenin en güçlü takımlarından biri olduğunu biliyordum. Türkiye’de ve Avrupa’da söz sahibi olan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi takımlardan birinde oynamış olmayı istiyordum, transferim konuşulmadan önce. Şu anda bu takımlar arasında en iyisi olan Beşiktaş’tayım ve bu benim için kariyerimde çok güzel bir yer tutacak.
Beşiktaş’ın ve Türkiye’nin en çok neyini seviyorsun?
Hünkar Demir
-Türkiye’de çok farklı, çok sıcak bir ülke buldum. Bambaşka bir kültür ve mantalite var burada. Şimdiden çok güzel arkadaşlıklar edindim burada. Benim için bu gerçekten çok güzel bir tecrübe. Ayrıca burası bizim ülkemizden sıcak bir yer ve ben sıcağı da severim. Burada bulunmaktan çok mutluyum. 
Beşiktaş’a gelmeden önce ne gibi beklentileriniz vardı? Türkiye hakkında önceden bir şeyler biliyor muydunuz?
Mert Can Kılınç
-Beklentilerim çok yüksekti. Buranın büyük bir kulüp olduğunu biliyordum. Benden hem yönetimin hem teknik kadronun hem de taraftarların çok şeyler beklediğini biliyordum. Bu da bir futbolcuya pozitif bir baskı yapar. Buraya geldiğimde doğrudan ilk on bir oyuncusu olacağımı değil, takımdaki yerim için mücadele etmem gerektiğini biliyordum. Bu kadar büyük bir kulübün elinde her zaman için iyi oyuncular olacağını, milli takım için futbolcuları bulunacağını biliyordum ve mücadele etmem gerektiğinin farkındaydım. Gelmeden önce de buradaki ligin de çok iyi bir lig olduğunu biliyordum. İtalya’dan Türkiye’ye geldikten sonra futbol anlamında çok şey değişmedi. Burada da İtalya’daki gibi çok büyük yıldızlar var. İsimleri o kadar büyük olmasa da çok önemli futbolcular var. Bu iki lig arasında taktik anlamda farklılıklar var. Taktik anlamdaki disiplini burada görmek mümkün değil. Orada edindiğim taktik bilgimi, elimden geldiği kadarıyla burada takıma vermeye çalışıyorum.
Taraftarların birçoğu senin en iyi stoper olduğunu düşünüyor. Sen kendini böyle görüyor musun?
Mustafa Yünlü
-Her zaman kendimi çok eleştiririm. Daha iyi olmaya çalışırım. Dolayısıyla böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değil.
Eksiklerin olduğuna inanıyor musun? Maç esnasında eksiklerini en iyi kapatan oyuncu kim?
Burak Kaplan
-Elbette çok eksiğim var. Ben, bir Cristiano Ronaldo değilim. Çok hızlı ve teknik değilim. Yani her oyuncunun kendine ait özellikleri vardır. Ben kendi özelliklerimi en uç noktaya kadar kullanmaya çalışıyorum. Bence açıklarımı en iyi Tomas Sivok kapatıyor. 
Lig ve Türkiye Kupası hakkında ne düşünüyorsun?
Doruk Akbakın
-Ligde üstümüzde ciddi bir baskı var. 5 yıl sonra şampiyonluk kazanmak için. Takım olarak kazanacağımıza inanıyorum. Kupada da gerçekten güçlü rakiplerimiz var. Öncelikle amacımız  bulunduğumuz gruptan çıkmak. Şimdiden final oynarız, şampiyon oluruz diye bir şey söylemek istemiyorum, çünkü bunu söyledikten sonra UEFA Kupası’ndan elendik ve kendimizi gerçekten çok kötü hissettik.
Türkiye’ye gelmeden önce kimlerden bilgi aldın?
Recep CS
-Udinese’den ve menajerimden Türkiye hakkında bilgi aldım. Aslında gelmeden önce Türkiye hakkında bilgim vardı. Vestel Manisaspor beni Udinese’ye transfer olmadan önce istemişti. Dolayısıyla Ersun Yanal’la da görüştüm. 
Daha önce oynadığın takımlarda Beşiktaş taraftarları gibi bir topluluk gördün mü? Türkiye’ye alışabildin mi?
Mustafa Şensöz, Yusuf Erman, İbrahim Özmen, Oğuzhan Kervancı, Büşra, Mertcan Derin, Ferhat Deniz Varol
-Bence alıştım. Şu anda kendimi evimde gibi hissediyorum.
Fenerbahçe maçıyla ilgili olarak ne düşünüyorsun?
M. Burak Özdemir
-Böyle büyük maçları dört gözle bekliyorum. En çok da deplasmanda oynayacağımız maçları bekliyorum. Çünkü rakip taraftarların nasıl bir ortam hazırlayacaklarını, bizim taraftarlarımıza yaklaşıp yaklaşamayacaklarını merak ediyorum. Böyle maçlar her zaman heyecan ve adrenalin dolu olur, ben de böyle ortamları çok severim.
Son yıllardaki en iyi defansa sahibiz. Bu başarıda kendini nasıl buluyorsun?
Feyyaz
-Bu başarı benim ya da başka bir oyuncunun sayesinde olan bir başarı değil. Bu bütün takımın çalışmasının sonucudur. Takım savunması bu kadar iyi olmasa birkaç kişinin oyuna girip çıkması savunmayı bu kadar düzeltmez. Dolayısıyla bu antrenörlerimizin ve takımımızın başarısı.
Türkiye’ye ilk geldiğin anda neler hissettin?
Murat Eyüboğlu
-Gerçekten çok heyecan verici bir tecrübeydi çünkü havaalanına Sivok ve menajeriyle birlikte indiğimizde bizi gazeteciler ordusu karşıladı. O anda ‘ne oluyor, nereye geldik’ diye düşünerek korktum. Bu nasıl bir karşılama diye hayret ettim. Hayatımda hiçbir zaman bir yıldız gibi davranılmamıştı bana. O açıdan da çok hoşuma gitti.
Türkiye’de ne gibi uyum sorunlarıyla karşılaştın? Bunları atlatmak için neler yaptın?
Özkan Özer
-Çok çabuk adapte oldum buraya. İtalya’da uyum süresi daha uzun sürmüştü. Belki İtalya’dan buraya geldiğim için böyle oldu. Orada uyum sorununu atlatmıştım zaten. O yüzden burada ciddi bir sorun yaşamadım. Hazırlık kampındayken 1.5 yıldır bu takımdaymışım gibi hissettim kendimi. Bu, benden çok diğer takım arkadaşlarımın ve antrenörlerimin sayesinde oldu.
Tezahüratları anlıyor musun? En çok hangi tezahürat hoşuna gitti?
Seyfettin Köroğlu
-Kartal gol gol gol… Çok hoşuma gidiyor.
Stadımıza çıkıp taraftarlarımızı ilk gördüğün anda içinden neler geçti?
Rıza Kalmış
-Tüylerim diken diken oldu. İnanılmaz bir andı benim için. Ben burada hayatta oynayamam, burada inanılmaz bir atmosfer var diye düşündüm.
Attığımız goller sonrasında kaleciye gidip seviniyorsun. Bunun belli bir sebebi var mı?
Uğur Ulusoy
-Golden sonra herkes sahanın bir tarafında sevinirken kalecinin yalnız kalması beni çok üzüyor. O yalnız başına seviniyor, bende hiç olmazsa ben gidip kutlayım diye kaleciye gidiyorum.
Yıllarca İtalya’da oynadın. En ateşli taraftar sence hangi takımda?
Can Yalçın
-Sampdoria’nın taraftarları çok ateşli. Ama İtalya’daki taraftarların hiçbiri Beşiktaş taraftarı gibi değil. Onlar belli anlarda bağırıyorlar, Beşiktaşlılar gibi ilk dakikadan uzatmanın son dakikasına kadar desteklemiyorlar takımlarını.
En iyi anlaştığın Türk futbolcu kim? Türk yemeklerinden en çok hangisini beğendin?
Hüseyin Çırpan, Barış Ateş
-Arkadaşlarımın hepsi çok değerli insanlar, hiçbirini diğerinden ayıramam ama Ekrem Dağ ve İbrahim Toraman’la daha çok vakit geçiriyorum. Baklavayı çok seviyorum.
En çok hangi futbolcuyla yan yana oynamak isterdin?
Emre Öç
-Maldini, Ronaldinho, Cristiano Ronaldo, Rooney...
Özel hayatında da futboldaki gibi başarılı, hırslı, çalışkan birisi misin?
Mesut Peşken
- Başarılıyım çünkü iki tane sağlıklı çocuğum var, çok güzel bir eşim var. Futbol, hayatımda ilk planda değil. İkinci veya üçüncü sırada yer alıyor benim için futbol. Daha önce maçları kaybettiğimizde çok üzgün, kazandığımızda çok mutlu oluyordum ama benim için önemli olan şimdi ailem.
Türkiye’de ve Beşiktaş’ta seni en çok ne etkiledi?
Utku Keskin
-Taraftarlarımız.
Futbol dışında nasıl vakit geçiriyorsun?
Onur Taylor, Mete Okumuş
-Ailemle vakit geçiriyorum.
Türkiye’de en beğendin futbolcu kim?
Metin, Yıldırım Tuna
-Roberto Carlos’u beğeniyorum.
Türkiye’ye gelmeseydin hangi ülkede futbol oynamayı düşünüyordun?
Dilek Yalaman
-İtalya’da oynamaya devam ederdim.
Kademe anlayışın ve geriden oyun kurma becerin çok yüksek. Bunun için ekstra çalışmalar yapıyor musun?
-En hızlı oyunculardan biri olmadığımı biliyorum. Dolayısıyla patlayıcı kuvvet çalışmaları yapıyorum.
Sivok ile birlikte Zago-Ronaldo ikilisi gibi olabileceğinize inanıyor musunuz?
Serkan Nişancı
-Bunu bize taraftarlar yakıştırdı. Onlara çok teşekkür ediyorum. Bu ikili kadar başarılı olup olamayacağımızı bilemiyorum ama taraftarlarımızın da bizi en az onlar kadar seveceğinin sözünü verebilirim.
“Zapo” kısaltmasını daha önceden kullanıyor muydun?
Şansal Gündüz
-İlk defa burada kullanmaya başladım. İtalya’dan biraz daha farklı olsun istedim çünkü orada ismimi söylerken zorluk çekiyorlardı burada kimse zorlanmasın istedim.
Neden 26 numaralı formayı istedin?
Serhat Eren
-21 numarayı istemiştim ama o doluydu. 26 numara ise bir arkadaşımın forma numarasıydı.
Türk futbolundaki defans anlayışını nasıl buluyorsun?
Mrt Kyh
-Şu ana kadar izlediğim ve yaşadığım kadarıyla savunmacılar sürekli hücum etmek istiyorlar. Buradaki oyuncular çok teknik, çok yetenekli ancak taktik açıdan sorunlar var. Biz İtalya’da hiç durmadan taktik çalışırdık. Burada çok az taktik çalışılıyor.
Senin için Altın Kafa diyorlar. Bununla ilgili ne düşünüyorsun?
Burak Özkan
-Çok hoş iltifatlar bunlar. Daha önce duymamıştım. Gerçekten hoşuma gidiyor ama kendime yakıştıramıyorum böyle şeyleri. Bana bunları yakıştıran taraftarımız için sürekli iyi oynamak, her maçımızı kazandırmak ve takımı şampiyon yapmak isterim elimden gelse.
Mustafa Denizli ile ilgili ne düşünüyorsun? Daha önce 2 takımı şampiyon yaptı.
Atilla Boz
-Bizi de şampiyon yaparsa kesinlikle kendisine şapka çıkarırım. Kendisine çok saygı duyuyoruz ve bütün oyuncular olarak şampiyon yapacağına inanıyoruz.

Diğer Haberler