Sinema ve tiyatro oyuncusu, ses sanatçısı Işıl Yücesoy, benzersiz ve yaşamın öğreticiliği gibi bilge kişiliğiyle Beşiktaş Dergisi’ne konuk oldu.

Sanatını, projelerini ama daha çok da kadın sorunlarını konuştuğumuz Işıl Yücesoy’un röportajını okuduktan sonra eminiz siz de bizim gibi “İyi ki onun gibi sanatçılar var bu memlekette” diyeceksiniz.
 
Işıl Yücesoy’un röportajından bazı bölümler:
 
“Yaşım altmış dokuz ama gönlüm yirmi beş. Yaşım geçebilir ama gönlüm hala orda duruyor. Platonik aşklar yaşıyorum. Belki karşımdakinin hiç haberi bile olmuyor ama ben onu içimde hissediyorum. Kendi hissettiklerimi sonra yazıya döküyorum ve sonra yırtıyorum. Bu benim için bir terapidir.”
 
“Hunharlığa hayır diyen çok demokrat bir aileden geliyorum, bu açıdan şanslı olduğumu söyleyebilirim. ‘Kadının adı yok’ demeyi reddeden bir aileden geliyorum. Ama ne yazık ki bu ülkede kadının adı yok. Bu yüzden Beşiktaş’ın da kadına şiddete karşı çalışmalarını önemsiyorum.”
 
“Ayten Alpman, Filiz Akın ile sahne aldım. Ayhan Işık’a aşıktım ben ama sonrasında düşünsenize hayran olduğunuz insanlar ile aynı işlerde beraber yer alıyorsunuz. Mesela Fatma Girik’e sarılıyorum... Bazen düşündüğümde kendimi soyutluyorum ve dehşete düşüyorum. Belkin Doruk’a büyük hayranlığım var ve odamda Türkan Şoray’ın posteri asılı... Sonra fuarda Belgin Doruk hanımefendi ile Manolya’da aynı sahneyi paylaştım! Düş gibi... Hala çok tuhaf geliyor...”
 
“Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün kadına şiddete karşı yapacağı çalışmaların baş destekçisi olduğumu can-ı gönülden söyleyeyim. Tüm yüreğimle Beşiktaş’ın yanındayım ve ‘Erkek hegemonyasına hayır’ diyorum.”
 
Röportajın tamamanı Beşiktaş Dergisi’nden okuyabilirsiniz.
 
Beşiktaş Dergisi’ne abone olmak için lütfen arayın: 444 1903