HABERLER

Beşiktaş Efsaneleri: Les Ferdinand

Yarım Kalan Aşk Hikayesi: Les Ferdinand

Les Ferdinand, Gordon Milne’nin isteği üzerine 1988 yılında Queens Park Rangers takımından kiralandı. 1988-89 sezonunun maçları başlar başlamaz ortaya koyduğu tipik santrfor meziyetleriyle büyük bir ilgi odağı olmakta gecikmedi. Türkiye’ye gelir gelmez öyle bir sevgi çemberi ile karşılaştı ki, Beşiktaş’a ve onun espirili taraftarlarına bağlanması fazla vakit almadı. Ancak Beşiktaş taraftarlarının gönlüne taht kuran Ferdinand, 1989-90 sezonunda eski takımı Queens Park Rangers’a geri döndü.

Beşiktaş'a gelmiş yabancı futbolcular içinde çok sevilen ve en güzel izlenimleri bırakan siyahi topçulardan biriydi. Gordon Milne yakından tanıyıp geleceğini parlak gördüğü bir futbolcu olduğu için, onun isteği üzerine 1988 senesinde transfer edilmişti. Henüz yaşı 22'ydi.

Queens Park Rangers takımından Siyah-Beyazlı takıma geldiği yıl, kapalı bir kutu gibiydi.Çapı ve meziyetleri konusunda Gordon Milne'nin dışında hiç kimse bilgi sahibi değildi. Beşiktaşlı taraftarların gönlünde yarım kalan bir aşk hikayesiydi o. Aynı zamanda İnönü Stadı çimlerinin tanık olduğu ilk yabancı siyahi oyuncu. Pişsin diye kiralık olarak geldiği Beşiktaş'tan İngiltere'ye döndükten sonra New Castle'ın Siyah-Beyaz formasıyla yılın futbolcusu seçildi. Ancak talihsiz sakatlığı dünya yıldızı olmasını önledi.

Top tekniği, hava toplarındaki hakimiyeti ve ikili mücadelelerde geliştirdği kendine has driplingleriyle, aynı zamanda her iki ayağını da kullanarak attığı birbirinden güzel golleriyle Beşiktaş’ın efsanevi santrforu Kemal Gülçelik’i hatırlatan bir oyuncuydu. 1988-89 sezonunda Türkiye Ligi’nin ilk yarısında ve onu takiben Türkiye Kupası’nın finalinde o sezon Fenerbahçe kalesini korumakta olan ünlü Alman Milli Takımı kalecisi Schumacher’e attığı goller, seyredenlere büyük heyecanlar yaşatmıştı. Beşiktaş’ta resmi ve özel olarak oynadığı 44 maçta rakip kalelere tam 22 gol atarak tüm Beşiktaşlılar'ın kalplerinde taht kurdu. O dönemin Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinde Sarı-Lacivertlileri kahreden “Arkayı dörtleyelim beyler!” sloganı, O’nun gol üretkenliği sayesinde tribünlerde zafer şarkısı olmuştu.

Beşiktaş’ın efsanevi üçlüsü Metin-Ali-Feyyaz’la beraber İnönü Stadı'nın çimlerinde boy gösteren Ferdinand'ın taraftarın gönlünü kazanması zor almadı. Beşiktaş taraftarı da ilk zamanlar merakla ve tereddütle izlediği İngiliz futbolcuyu, ilerleyen haftalarda ayakta alkışlamaya başladı. Beşiktaş’ın tarihindeki ilk siyahi futbolcu olan Ferdinand’a büyük bir sevgiyle bağlanan taraftarlar, ona Türkçe isim de bulmuşlardı; “Ferdi”. Uzun boyu ve güçlü fiziğiyle rakip kaleleri bunaltan Ferdinand, attığı gollerle zor maçların kahramanı oldu. Ferdinand’ın golleri o sene Siyah-Beyazlılara, şampiyonluğu olmasa da Türkiye Kupası’nı getirdi.

Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonlukları da yaşadı ve tüm Beşiktaşlıların kalplerinde taht kurarak İngiltere’ye dönmek zorunda kaldı. Tabi buruk bir halde...

Kaynak: Vala Somalı, Beşiktaş Dergisi / Sayı 69